İlerleyen yaşa bağlı olarak veya çeşitli dış etkenlerin etkisiyle yüzümüzde bazı değişiklikler meydana gelebilir. Bunlar arasında en yaygın olanlardan biri de ağız çevresindeki çizgiler ve belirginleşen mimik kırışıklıklarıdır. Bu değişiklikler birçok kişi için estetik kaygılara yol açabilir. Neyse ki, modern tıp ve estetik cerrahi sayesinde bu sorunların büyük bir bölümü etkili yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Botulinum Toksin (botoks) uygulaması da bu yöntemler arasında önemli bir yer tutar. Özellikle Depressor Anguli Oris kasının botulinum toksin ile tedavisi, son yıllarda oldukça dikkat çeken ve başarılı sonuçlar veren bir uygulamadır.
Depressor Anguli Oris Kasının Anatonomisi ve Fonksiyonu
Depressor Anguli Oris (DAO) kası, yüzün alt kısmında, ağız köşelerinden çene hattına kadar uzanan ince bir kastır. Bu kasın temel fonksiyonu, ağız köşelerini aşağı doğru çekerek üzgün veya mutsuz bir ifadeye neden olmaktır. Bu kasın fazla aktif olması, zaman içinde ağız köşelerinin doğal duruşunun da aşağı doğru yönlenmesine yol açabilir.
Botulinum Toksin: Nedir, Nasıl Çalışır?
Botulinum Toksin, özellikle estetik tıpta yaygın olarak kullanılan, Clostridium botulinum bakterisinin ürettiği bir proteindir. Bu protein, sinir iletisini geçici olarak engelleyerek kasların gevşemesini sağlar. Bu sayede kırışıklıklar azalır ve daha genç ve dinamik bir görünüm elde edilir.
Botulinum Toksinin temel çalışma mekanizması, kaslarla sinirler arasındaki iletişimi geçici olarak durdurmaktır. Sinir uçlarından salgılanan asetilkolin adlı madde, kasların kasılmasını sağlar. Botulinum Toksin, asetilkolinin sinir uçlarından salgılanmasını engelleyerek kasın gevşemesine yol açar. Bu etki yaklaşık 3-6 ay sürer ve genellikle bu sürenin sonunda yeniden uygulama gerekebilir.
Depressor Anguli Oris Kasının Botulinum Toksin ile Tedavisi
Tedavinin Amacı ve Faydaları
Depressor Anguli Oris kasının aşırı aktif olması, yüzün alt kısmında istenmeyen çizgilerin ve ağız köşelerinin aşağı doğru çekilmesine neden olur. Bu durum, kişiyi olduğundan daha yaşlı ve mutsuz gösterir. DAO kasına botulinum toksin uygulanarak, bu kasın aktivitesi azaltılır ve ağız köşeleri doğal konumuna döner. Böylece daha mutlu ve genç bir yüz ifadesi tekrar kazanılır.
- Estetik Gelişmeler: Yüz ifadesinde belirgin bir iyileşme sağlar. Ağız köşelerindeki çizgiler ve kırışıklıklar azalır, yüzün genel ifadesi daha genç ve dinamik hale gelir.
- Mental ve Duygusal Faydalar: Kişinin kendine olan güveni artar. Mutlu ve enerjik bir ifadeye sahip olmak, kişinin ruh haline de olumlu yönde etki eder.
- Günlük Hayat Kolaylığı: Tedavi sonrası iyileşme süreci kısadır ve herhangi bir iş kaybına neden olmaz. İşlem sonrası hemen günlük aktivitelere dönülebilir.
Uygulama Süreci
Konsültasyon
İlk aşamada, başarılı bir sonuca ulaşmak için uzman bir doktorla detaylı bir konsültasyon yapılması gereklidir. Bu aşamada, doktor hastanın beklentilerini ve ihtiyaçlarını değerlendirir, uygun tedavi planı oluşturur. Yine bu süreçte, hastanın genel sağlık durumu, alerjik reaksiyonları, geçmiş estetik müdahaleleri dikkate alınır.
Uygulama Aşaması
Botulinum Toksin uygulaması, genel olarak klinik ortamda, steril şartlarda ve uzman doktorlar tarafından yapılır. İşlem süresi genellikle 15-30 dakika arasında değişir. Uygulama sırasında hastalar genellikle hafif bir rahatsızlık hissi hissederler, ancak bu geçici bir durumdur.
- Hazırlık: Uygulama bölgesi antiseptik solüsyonla temizlenir. Bazı durumlarda, işlem öncesi ağrı ya da rahatsızlığı minimize etmek için lokal anestezik kremler kullanılabilir.
- Uygulama: Doktor, DAO kasının lokalizasyonunu belirledikten sonra ince iğneler yardımı ile botulinum toksin enjeksiyonlarını yapar. Her iki tarafa da eşit miktarda toksin uygulanması önemli bir ayrıntıdır, çünkü yüz simetrisinin korunması gerekir.
- Son Kontrol: İşlem sonrası doktor bir kez daha bölgeyi kontrol eder ve hasta gerekli talimatlar hakkında bilgilendirilir.
İşlem Sonrası Bakım
- İlk Saatler: İşlem sonrasında, enjeksiyon yapılan bölgelerde hafif kızarıklık ve şişlik oluşabilir. Bu durum genellikle birkaç saat içinde kendiliğinden geçer.
- Günlük Aktivitelere Dönüş: Uygulamadan hemen sonra hastalar günlük yaşamlarına dönebilirler. Ancak, ilk 24 saat boyunca yüz masajı, ağır egzersiz ve sıcak duşlardan kaçınılması önerilir.
- Kontrol Muayenesi: Yaklaşık iki hafta sonra, doktor ile bir kontrol randevusu yapılır. Bu ziyarette uygulamanın etkileri değerlendirilir ve gerekirse düzeltici enjeksiyonlar yapılabilir.
Potansiyel Yan Etkiler ve Riskler
Her tıbbi işlemde olduğu gibi, botulinum toksin uygulamasının da bazı potansiyel yan etkileri ve riskleri bulunabilir. Ancak, bu risklerin büyük bir çoğunluğu minimaldir ve deneyimli bir doktor tarafından yapılan uygulamalarda nadir olarak görülür.
- Geçici Şişlik ve Kızarıklık: Enjeksiyon bölgelerinde kısa süreli hafif şişlik ve kızarıklık meydana gelebilir.
- Morarma: Nadiren de olsa, iğne giriş yerlerinde küçük morarmalar olabilir.
- Asimetri: Yanlış teknik uygulanması sonucu yüz kaslarında asimetri oluşma riski bulunmaktadır. Bu durum genellikle düzeltilmesi kolay olan geçici bir durumdur.
- Baş Ağrısı ve Hafif Mide Bulantısı: Nadir yan etkiler arasında baş ağrısı ve mide bulantısı yer alabilir.
- Allerjik Reaksiyonlar: Botulinum toksine karşı alerjik reaksiyonlar oldukça nadirdir, ancak bazı kişilerde alerjik belirtiler ortaya çıkabilir. Böyle bir durumda derhal doktora başvurulmalıdır.
Botulinum Toksin ile Diğer Estetik Yöntemlerin Kombinasyonu
Depressor Anguli Oris kasının botulinum toksin ile tedavisi, diğer estetik uygulamalarla kombine edilerek daha kapsamlı ve etkili sonuçlar elde edilebilir.
Dermal Dolgular
Botulinum toksin enjeksiyonları ile birlikte dermal dolgular kullanılarak daha genç ve hacimli bir yüz görünümü sağlanabilir. Özellikle nazolabial kıvrımlar (burun kenarından ağız köşesine inen çizgiler) ve çene hattı dolguları ile kombine edilen botulinum toksin, yüzün genel ifadesini zenginleştirir.
Lazer ve Cilt Yenileme Uygulamaları
Botulinum toksin ile birlikte lazer tedavileri ve cilt yenileme uygulamaları (kimyasal peeling, mikroiğneler vb.) kullanılarak ciltteki lekeler ve yüzey düzensizlikleri belirgin ölçüde azaltılabilir. Bu kombinasyon tedavileri, hem kas fonksiyonlarını düzenler hem de cildin kalitesini artırır.
Yüz Germe Ameliyatları
İleri yaşlarda, özellikle cilt elastikiyetinin kaybı ve cilt sarkmaları belirgin hale geldiğinde, botulinum toksin uygulamaları yüz germe ameliyatları ile kombine edilebilir. Böylece daha genç ve doğal bir yüz ifadesi elde edilir. Botulinum toksin, ameliyat sonrası iyileşme döneminde kasları gevşetip, sonuçların daha uzun süreli olmasına katkı sağlar.
Depressor Anguli Oris Kasının Botulinum Toksin ile Tedavisinde Dr.
Fatih Dağdelen
Botulinum toksin ile estetik tedavi, bilgi ve deneyim gerektiren bir uygulamadır. Doğru teknikle ve deneyimli bir doktor tarafından yapılmadığı takdirde, istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir. İşte bu noktada, alanında uzman ve başarılı bir estetik cerrahın tercih edilmesi hayati önem taşır.
Dr. Fatih Dağdelen, Türkiye’nin önde gelen estetik ve plastik cerrahlarından biridir. İstanbul’da bulunan kliniğinde, yerli ve yabancı birçok hastaya estetik çözümler sunmaktadır. Yılların verdiği deneyim ve geniş hasta portföyü ile Dr. Fatih Dağdelen, botulinum toksin uygulamalarında en iyi sonuçları elde etmeyi başarmaktadır. Avrupa ve dünya genelindeki hastalar, Dr. Dağdelen’in güvenilir ve başarılı uygulamaları ile temel estetik kaygılarını gidermekte ve kendilerini daha iyi hissetmektedirler.
Dr. Fatih Dağdelen, estetik uygulamalarında hasta güvenliğini daima ön planda tutarak, modern ve etkili yöntemler kullanmaktadır. Depressor Anguli Oris kasının botulinum toksin ile tedavisi konusunda gösterdiği başarı, onun estetik cerrahiye olan katkılarını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Eğer siz de botulinum toksin enjeksiyonu ile daha genç ve mutlu bir yüz ifadesine sahip olmak istiyorsanız, İstanbul’da bulunan Dr. Fatih Dağdelen’in kliniğinde profesyonel bir değerlendirme ve tedavi süreci için randevu alabilirsiniz. Dr. Fatih Dağdelen, uzman kadrosu ve en yeni estetik teknikleri ile sizi en iyi sonuçlar için bekliyor.